16 Mart 2015 Pazartesi

Solunar Teorisi Nedir!

Ayın Bir Aylık Evreleri:



Değişik zamanlarda Ayın izlediği rotayı çıplak gözle izlediğimiz zaman ayın dünyadan görünüşündeki değişiklikleri gözlemleyebiliriz. Güneş ve ayın değişik zamanlarında her safha bağlantılı oluşumları bir ay boyunca farklı görüntülerde oluşur. Yeni ay (gökyüzünde ay görünmezdir).



Solunar Teorisi Nedir!

Yeryüzünde yaşayan bütün Yaşam formlarının gökyüzündeki yıldızların çekim kuvvetlerinden (Günlük astral enerji bombardımanından) etkilendiği bilimsel bir gerçektir. Anlayacağımız canlıların anlık davranışlarında büyük bir etki oluşturduklarıdır. Buna göre canlıların etkilendiği (Özellikle Deniz Canlıları) zaman ve günler Batıda Solunar takvimi ile açıklanmıştır.

 Güneş ve ayın canlılar üzerinde hareketlerine etki eden ve davranışlarında yoğunluk yarattığı, bu iki olgunun bulundukları pozisyona göre canlılar üstündeki yoğunluğun belli zamanlar içinde kaldığının farkına varılması, bu takvimin ortaya çıkmasına sebep olmuştur.

 Özellikle bu yoğunluğun Yeni ay zamanı (Ayın gece görünmez olduğu zaman) en doruk noktaya ulaştığı da gözlemlenmiştir. Denizlerdeki Gelgit olayları bu yoğunluğun başka bir yansımasıdır.


Solunar Teorisi Kim Tarafından Nasıl Geliştirilmiştir!

 1926 yılında John Alden Knight yerel bir bilgiyi geliştirmek ve ilimi bir platforma oturtmak için çalışmaya başladı. Adına Solunar dedi (Sol=Güneş, Lunar=Ay). Bay Knight 33 faktörden oluşan Tatlı su ve Tuzlu su balıklarının günlük davranışlarını listeledi. Etkenler üzerindeki hal ve davranışları elinden geldiğince kayıt altına aldı. Her bir olguyu test ederek ve eleyerek yalnızca üç faktörün çok etkili olduğunu tespit etti. Bunlar Güneş, Ay ve Gelgit olaylarıydı.
 Güneşin tek başına günü gününe aynı etkiyi göstermediğini, izlediği rotanın uzun bir zaman diliminde çok az bir farklılık gösterdiğini biliyordu. Hatta bazı akıllı balıkların günün herhangi bir saatinde veya gece gözükmesi Ayında tek başına tamamlayıcı özelliğinin olmadığını gösteriyordu. Gel-git olaylarının da kapalı deniz ve iç sularda bir etkisinden bahsetmek mümkün değildi. Gerçi okyanus kıyılarında balıkçılık yapan insanlara rehber olabiliyordu. Bu da sadece onlara yol gösteriyordu. Çalışmalar ve araştırmalar ilerledikçe, Ayın yükselişi ve alçalması ile orantılı ve Güneşle bağlantılı gün ortasında kısa bir zaman dilimi ile ilgili hareketin önemli bir tespiti yapıldı. Bunu ana dönem ve ara dönem olarak ikiye ayırdılar. Bu iki dönem içinde kalan ve aktivitelerin doruk noktasına çıktığı zaman dilimlerinin de var olduğunu belirlediler.


 Yapılan Deney Ve Çalışmalar; 

  İlk deneyi John Alden Knight iki yüz adet balık avlayarak yaptı. Yapılan avların Solunar zamanının Yeni ay döneminde yüzde doksan oranında büyük başarıya ulaştığını tespit etti. 1935 ve 1939 yılları arasında kara avı kuşları ve hayvanlarını da içine alan daha kapsamlı bir araştırma ile genişletti ve sonuç aynıydı. İlk tatmin edici bilimsel ve akademik çalışmayı Northwestern Üniversitesi'nde bir mikrobiyolog olan Dr. Frank A.Brown Şikago yakınlarındaki laboratuarında İstiridyeler üzerinde tesadüfen gözlemlemiştir. İstiridyelerin belirli zaman aralıklarında kabararak ağızlarını açtıklarını fark etmiş ve bunun Okyanuslarda ki gel-git olayı ile eş zamanda gerçekleştiğini anlamış. Gel-git sürecinde denizin kabarmasıyla İstiridyelerin açıldığını gören Dr. Frank A.Brown bunun deniz seviyesinin değişmesinden mi? yoksa sadece ayın gücünden mi? olduğunu anlamak için deneylerine okyanus içinde devam etmiştir. İlk iki hafta gel-git ile aynı reaksiyonu gösteren bu canlılar sonraları farklı zamanlama ile tepki vermeye başlamışlar. Bunun nedenini de araştıran Dr. Brown, bu olgunun tam olarak Ayın baş üstüne veya ayak altına geldiği zamanlarda olduğunu görmüş.


 Açıklama:

 Doruk Günler;

 Eğer hava ve beslenme şartları uygun koşullara sahip olursa, Güneşin ilk ışıklarını vermeye başladığı andan itibaren veya son ışıklarını vermeye yakın, ilk bir veya iki saat içindedir. Ve de her ayın, Yeni ay ve Dolunay zamanı bu etki en doruk noktasına ulaşır. Balıklar gördükleri veya kokladıkları her şeye ayırt etmeden atlarlar. Bu yoğunluk her aşamasında üçer günlük sürelerde Ayın son çeyreğine gelene kadar miktar olarak azalır.


 Doruk Aylar;

 Haziran ayı diğer aylara göre bu ilişkinin en yoğun olduğu aydır. Bu ayda Dolunay zamanı Güneş ve Ay hemen hemen birbirlerinin karşısında yer alırlar. Tam olarak karşı karşıya geldiklerinde onları bir kaç dakika gökyüzünde göremeyiz. Yeni ay ( Ayın Güneş ışıklarını yansıtamadığı an ) zamanı, Güneş ve Ayın uzaydaki hareketlerinde en mükemmel güce beraberce ulaştığı uyum anıdır. Güneş sisteminin diğer birçok yıldız sistemleriyle arasındaki etkileşimin sağlandığı ve diğer günlere, aylara ve yıllara benzemeyen bir pozisyona geldiği zamandır.

Doruk Zamanlar;

 Solunar sürecinin düşüşü, Güneşin doğuşu ve batışı esnasında yarım ile bir saati içinde gerçekleşir. Ve bu esnada verimli av için büyük avantaj yakalayabiliriz. Ay doğarken veya batarken de bu avantajı devam ettirebiliriz. Mevsimlere isabet eden Yeni ay ve Dolunay zamanlarını avantaj olarak kullanabiliriz.


Balık avının Süresi;

 Usta balıkçılar balıkların her zaman beslenmediklerini bilirler. Bazı nedenlerden canlı veya yapay yemlere de saldırdıklarını da bilirler. Solunar teorisini oluşturan John Alden balıkların bir tam gün içinde tek haneli saatlerde beslendiklerini ve gerçek balıkçılığın bu saatler içinde de havanın ve beslenme şartlarının uygunluğuna göre yapılabileceğini belirtmiştir. Ve bu beslenme saatlerinin bir veya iki saat gibi sürede çılgınca gerçekleştiğini söylemiştir.


Meteorolojik Etki;

 Havanın bu teorideki etkisinin de çok önemli rolü vardır. Ani şartlardaki ısı değişikliği ve barometredeki hava basınç değerlerinin alçalıp-yükselmesi av verimine etki eder. Barometrenin hızlı düşmesi anormal havanın habercisidir. Dolayısı ile tabiattaki varlıklar kötü hava koşullarının gelmesini hissederek daha güvenli bölgelere çekilirler. Balıklar da derinlere inerler ve hareketsiz kalırlar. Onun için Kuzey den gelen hızlı cephe sistemlerinde ve rüzgâr durumlarında kıyılardan balık tutma verimi de azalır. İstanbul’da devamlı dile getirilen meşhur balıkçı sözleri vardır ya “ Poyraz var, balık yoktur, Gün doğrusu eser balık kaybolur gider, bu gün yıldız ve Karayel esiyor balık olmayabilir ”. Tabi bu tabirler coğrafi konuma göre değişir bunu da unutmamak lazım.


Solunar Zamanının Hesaplanması:

 Solunar zamanlarının doğru hesaplanmasındaki anahtar; Güneş ve Ayın gökyüzündeki konumlarına ve görünen şekillerine bağlı olarak ortaya çıkar.  Bunu iki gruba ayırarak inceleyebiliriz.

 Ana Dönem içinde ( bu bir tam gündür ); Gökyüzü ve yer Meridyenlerine eş zamanlı rastlayan geçişlerde ortaya çıkan yer çekimi gücü ( Gel-git olayı ). 
Ara dönemde ise; Bu bir tam gün içindeki belirli zaman aralıklarıdır. Bu iki unsurun ( Güneş ve Ay ) ufuktaki doğuş ve batışlarının doğal sonucu olarak bulunduğumuz mevkide 90 ve 270 derecelik açılar içinde oluşan uygun yükseliş şartlarıdır.

 Ayın Üstümüzde Veya Altımızda olması ne demektir! Bu kavramların anlamı; Ayın tam tepemizde yer alması ile üstümüzde veya dünyanın arka tarafında bulunması ile ayaklarımızın altında kalması olarak nitelenir.

 Ana ve ara dönem diye adlandırdığımız bu iki dönem; Avın azlığını veya çokluğunu haber vermez. Yalnızca o gün içinde avcılığın en verimli av zamanının zirveye ulaşacağı anı açıklar.


 Formül;

 Ara dönem içinde; Ayın doğuşu ( yükselişi ).
 Ana dönem içinde; Ay Üstümüzde.
 Ara dönem içinde; Ayın batışı.
 Ana dönem içinde; Ay ayaklarımızın altında.


Ek Bilgiler;

 Ay her zaman çok yüksek irtifada gözükmeyebilir. Her zaman ufukta bile olabilir.
 Ay Doğudan doğar.
 Ayın tepemizde olması yeryüzünde bulunduğumuz mevkiye bağlıdır.
 Ay Batıdan batar.
 Ayın ayaklar altında olması bulunduğumuz mevkinin karşıtında yani dünyanın arkasında kalması demektir.



Kapt. Nasuhi ALBULAK
01/Kasım/2002

0 yorum:

Yorum Gönder