Dalışın Tarihçesi:
İnsanoğlu
yaratıldığından beri ihtiyaçlarını karşılamak için daima doğa ile mücadele
içerisinde olmuştur. Bilinmeyenin çekiciliği, doğayı tanıma ve karşı koyma
isteği, ekonomik, ticari ve askeri nedenler sonucu insanoğlu su altını keşfetmek
ihtiyacı hissetmiştir.
Nefes tutularak yapılan
dalışların kökeni tarih sayfaları içinde kaybolmuşsa da ilk insanların yiyecek
temini için daldıkları bilim adamlarınca tespit edilmiştir. Ticari olarak inci
ve sünger için dalışlar günümüzde de devam etmekte, Kore ve Japonya da AMA adı
verilen kadın dalgıçlar halen çalışmaktadır.
Askeri
amaçlı dalışlar ise M.Ö. 1194 ? 1195 yıllarında Truva savaşları sırasında
başlamış olup ilk faaliyetler ise düşman gemilerinin halatlarını kesmek yada
gemilerin altında delikler açmaktan ibaretti. Romalılar zamanında ise dalgıçlara
karşı gemiler halat yerine zincir kullanmaya başladılar.
17 ve 18. YY da seyyahlar;
Amerika yerlilerinin 30 metrelere kadar dalabildiklerini sabahtan akşama kadar
onlarca kez dalış yaptıklarını gözlemlemişlerdir.
Temel Dalış Malzemeleri
Gerek nefes tutularak gerekse de
SCUBA ile yapılan dalışlarda kullanılan en temel malzeme Maske, Snorkel ve
Palettir. Bu temel donanıma ABC adı verilir.
MASKE
: Ortamdaki ışık objelerden yansıyarak göz bebeğimizden geçerek gözün arka
tarafındaki retina üzerinde objenin şeklini düşürür. Böylece görme gerçekleşir.
Bu sistem odak noktaları ışığın havadaki kırılma indeksine göre düzenlenmiştir.
Su, havaya göre çok daha yoğun
bir ortamdır. Işığın sudaki kırılma indeksi havaya göre farklı olmasından dolayı
objenin şekli tam olarak retina tabakası üzerine düşmez ve bulanık bir görüntü
oluşur. Maske, daha doğrusu maskenin camı ile göz arasındaki hava sayesinde net
bir görüş sağlanır.
Maskede Aranılacak Özellikler :
1-) Maskesiz yaklaşık 170
derecelik bir görüş açısına sahipken, maske ile bu açı 140 derece civarına
düşer. Maske seçerken görüş açımızı daha fazla daraltmayacak bir maske tercih
edilmelidir.
2-) Maskenin iç hacmi küçük ve
burnu da içerisine alacak şekilde olmalıdır. Yüzücü gözlükleri burunu dışarıda
bıraktığından dalış için uygun değildirler.
3-) Maskenin camı ısıl işlemde
geçirilmiş yani Tempered cam olmalıdır.
4-) Maskenin kayışları çift
bantlı kolay ayarlanabilir ve tercihen oynar başlıklı olmalıdır.
5-) Yüz yapısına uygun
olmalıdır. Maske seçiminde dikkat edilmesi gereken en önemli konu, maskenin
kayışlarını kafamıza geçirmeden maskeyi yüzümüze yerleştirip burnumuzdan nefes
çekerek içindeki havayı boşalttığımızda yüzümüzde vakumlanıp durması gerekir.
Nefes çekmeye devam ettikçe hava gelmemesi gerekir. Maske bu konumdayken düşüyor
ya da hava gelmeye devam ediyorsa bu maskenin yüzümüze uygun olmadığı anlamına
gelir. Hava geçen yerden dalış esnasında su da geçeceğinden dalışta maskemiz su
alacaktır.
6-) Numaralı gözlük kullanan
dalıcılar (miyop) özellikle 1.5 ? 2 numaradan sonra optik cam kullanma ihtiyacı
duyabilirler. Çift camlı olarak adlandırılan maskelere genellikle optik cam
takılabilir. Ama üretici firmanın her çift camlı modeline de optik cam
uymayabilir. Maske satın alınırken satıcıdan onay alınması gereklidir. Lens de
kullanılabilir ancak geçirgen ve yumuşak lensler tercih edilmelidir. Göz bebeği
ile lens arasında hava kalmamalıdır. Sakınca ve risklerinden dolayı lens
kullanımı tavsiye edilmez.
7-) Maskenin yüze temas eden
kısmı tercihen silikon olmalıdır. Silikon malzemeler şeffaf, siyah ve metalflex
renklerde olabilir.
Yeni maskelerde yaşanan en
önemli problem ise buğu yapmalarıdır. Bu sorun en pratik olarak maskenin iç
tarafındaki cama tükürülüp, ovalanarak ve suda çalkalanarak çözülür. Piyasada
satılan buğu önleyici sprey yada sıvılar yeni maskelerde bazen yeterli
olmayabilir. Bir diğer çözüm yolu ise maskenin iç taraftaki camının üzerine
beyaz diş macunu sürülüp iyice sıvanır, dalış yapılacak günü sabahında ise
maskedeki diş macunlarını yıkamak başlangıçta oluşacak buğu problemini en aza
indirecektir.
SNORKEL
: Bir dalıcının
kafasını suyun üzerinde tutarak uzun mesafeler yüzmesi oldukça yorucudur.
Ayrıca, su yüzeyinde maske ile dibi seyrederken nefes almak için sürekli
kafamızı dışarı çıkartmak zorunda kalırız. Bu nedenle kafamızı sudan çıkartmadan
nefes almamızı sağlayan ağız kısmında diş ve dudaklarımızla tutabileceğimiz MAPS
adı verilen bir parça bulunan J şeklindeki borulara SNORKEL adı verilir. SCUBA
dalıcısının snorkeli olması; dalış noktasına satıhtan yüzmek, dalış çıkışında
tekneye yada kıyıya yüzmek için gereklidir.
Snorkel Seçiminde Aranılacak Özellikler :
Çeşitli snorkel tiplerine
rastlamak mümkün olup, körüklü, subaplı, dalga kıranlı gibi tipler mevcuttur.
Ancak, tercih edilmesi gereken hiçbir ilave özelliği olmayan J şeklinde borudur.
Snorkel ile dalış yaptığımızda borunu içerisine su dolacağından yüzeye çıkınca
hemen nefes almamız mümkün olmaz. Yapılması gereken ciğerimizde mevcut havayı
ağzımızdan kuvvetlice dışarı üfleyerek yunuslar gibi borunun içindeki suyu hava
tazyikiyle dışarı püskürtmeliyiz. Bu sayede borudaki su tahliye olacağından ağız
yoluyla tekrar nefes almamız mümkün olacaktır. Subaplı tiplerde ise borudaki
suyun ağırlığından ötürü daha az hava üfleyerek suyu kolayca tahliye etmek
mümkündür. Ancak, bu tip snorkeller pahalı oluşları ve kolay arıza yapabilmeleri
nedeniyle pek tercih edilmemelidir.
Sanılanın aksine snorkel
borusunun uzun olması avantajdan çok dezavantaj getirir. Ciğerlerimizin çalışma
basıncı suyun 50 cm. altında vücudumuza etki eden ortam basıncını yenemez.
Ayrıca. İç çapı çok büyük, boyu uzun snorkeller de verdiğimiz nefes borunun
içerisinden yeteri kadar tahliye olmayacağından biriken karbondioksit tekrar
nefes aldığımız havayı kirletecek ve karbondioksit zehirlenmesine yol açacaktır.
Buna göre snorkel :
1-) 30 - 45 cm. boyunda
olmalıdır.
2-) Snorkel borusunda çap
değişimine neden olan ekler olmamalıdır.
3-) Ağza iyi oturmalıdır.
4-) Maskeye bağlantı parçası
olmalıdır.
PALET :
Sualtında ve yüzeyde dalıcılar sürtünme kat sayısı yüksek malzemeler kullanmak
zorunda olduğundan yüzebilmek için palet kullanmak zorundadırlar. Dalıcının su
içerisindeki hareketini sağlayan en önemli araç, bacağın ayak doğrultusunda
uzamasını sağlayan palettir. Ayağa oturan kısım ve pala adı verilen uzantısı
olan iki kısımdan meydana gelmekle beraber paletleri pala yüzeylerine göre 3?e
ayırabiliriz.
a- Düz yüzlü b- Kanallı c-
Off-set
Düz Yüzlü Paletler :
Genellikle tek, çift veya üç değişik malzemenin birlikte kullanılmasıyla
üretilirler. Başlangıç aşamasındaki dalıcılar için uygundur. Deneyim arttıkça
hız ve manevra kabiliyetine ihtiyaç duyulacağından kanallı paletler yönelmek
ihtiyacı doğacaktır. Satıh yüzmelerinde yorucu olabilir.
Kanallı Paletler :
Genellikle tüplü dalış için dizayn edilip tek malzemeli olarak imal
edilmişlerdir. Suyun direncini azaltıp, hızı arttırmak için pala kısmına kanal
yada kanallar açılmıştır. Kanal yapısı uygun değilse performansı düşürme etkisi
yaparlar.
Off-Set Paletler :
Uzun ve geniş palalı olup, apnea da denilen nefesli dalışlarda gerekli olan
yüksek hızı sağlarlar. Ancak, SCUBA dalışlarında hareket serbestliğini
kısıtlayacağından pek tercih edilmezler. Uzun palalı paletler kramplara neden
olabilirler.
Ayrıca paletleri açık ve kapalı
tip olmak üzere ikiye ayırabiliriz. Kapalı paletler daha ucuz ve çoğunlukla
hafif, kolay kullanımlıdırlar. Soğuktan korunmak için dalıcılar patik giymeleri
gerekir, kolay giyilebilmesi için fermuarlı, kıyıda veya teknede yürürken zarar
görmemek için tabanlı patiklerin tercih edilmesi faydalıdır, kapalı paletler
çıplak ayağa giyilmesi gerektiğinden tabanlı patikle giyilemezler. Bu durumda da
açık tip palet kullanılması gereklidir. Kapalı paletler tüplü dalış için dizayn
edilmiş daha performanslı paletlerdir. Pahalı olmaları ve patik maliyeti
getirmeleri dezavantajlarıdır.
0 yorum:
Yorum Gönder